POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

SAĞLIK REHBERİ

Fibroadenom nedir?

Fibroadenomlar, sağlıklı kadınların yaklaşık %10 unda rastlanan memenin iyi huylu tümörleridir. En sık 15-30 yaş arasında görülürler. Östrojen etkisiyle büyüdüklerinden hamilelikte belirginleşirler, menapozda ise küçülebilirler. Histolojik olarak, bağ dokusu ve salgı bezi hücrelerinden oluşurlar, tek ya da çok sayıda olabilirler. Çok sayıda fibroadenomu olanlarda meme kanseri riskinin bir miktar arttığı gösterilmiştir.

Fibroadenomlar, muayenede sert, yuvarlak, düzgün yüzeyli, lastik kıvamında ve hareketli kitleler olarak ele gelirler. Elle muayenede parmakların arasına kaçacak kadar hareketli olduklarından “meme faresi” olarak da adlandırılırlar. Fibroadenomlar, hormonal değişikliklerden dolayı adet öncesi hafif ağrılı ve şişkin olabilirler.

Fibroadenomların yaklaşık %90 ı çap olarak 3 cm nin altındadır. Ancak nadiren de olsa çapları 15 cm yi bulabilen dev fibroadenomlar görülebilir.

Nasıl tanı konur?

Fibroadenomların çoğu kendi kendine ya da doktor tarafından yapılan elle muayene sırasında saptanırlar. Mamografi ve ultrasonda tipik olarak düzgün sınırlı yuvarlak-elips şekilli kitleler şeklinde görülürler. Mamografi ve ultrason bulguları tipik olmakla birlikte, kesin tanı ancak biyopsi ile konur. Biyopside tercih edilen yöntem, ultrason kılavuzluğunda perkütan iğne biyopsisidir.

Ne zaman tedavi gerekir?

Fibroadenomlar ağrı yapmazsa, küçükse, takiplerde büyümüyorsa ve biyopsi ile tanısı kesinleştirilmiş ise herhangi bir tedavi gerekmez, ultrason takibi yeterlidir. Fibroadenom büyük ise ya da takiplerde büyüme göstermişse, ağrıya neden oluyorsa ya da biyopside şüpheli bir durum saptanmışsa tedavi gerekir. Ancak fibroadenomlar genç kadınlarda görüldüğünden, onyıllarca sürecek ultrason takibi ve biyopsiler bir çok hasta için cazip olmamaktadır. Bu nedenle de pratikte, sadece takip önerilen hastaların önemli bir kısmı da fibroadenomlarını aldırmayı tercih etmektedir.

Nasıl tedavi edilir?

Fibroadenomda klasik tedavi kitlenin cerrahi olarak alınmasıdır (lampektomi). Ancak, her ne kadar kitle tamamen çıkarılsa da, fibroadenomların cerrahi yolla çıkartılması hasta ve doktor açısından bazı olumsuzluklar yaratmaktadır:

1. Meme gibi estetik görünümün önemli olduğu bir organda operasyon sonrası geniş bir kesi ve dikiş izi oluşabilir.
2. Özellikle büyük fibroadenomlar cerrahi olarak alındığında, memede çöküntü ve deformasyon meydana gelebilir.
3. Cerrahi sonrası kesi bölgesinde oluşan nedbe dokusu mamografilerde bazan kansere benzer şüpheli görünümler yaratarak kafa karışıklığına neden olabilir.
4. Çok sayıda fibroadenomu olan hastalarda bu olumsuzluklar katlanarak artacağından cerrahi operasyon mantıklı bir seçenek olmaktan çıkabilir.

Ameliyatsız (perkütan) tedavi yöntemleri nelerdir?

Bu yöntemler iki gruba ayrılabilir: 1. Fibroadenomları meme içinde tahrip eden ve küçülten tedaviler (Kriyoablasyon, Hayfu), 2. Fibroadenomları parçalayarak memeden dışarı alan tedaviler (BLES, Vakum Biyopsi Sistemi).

Kriyoablasyon:

Kriyoablasyonda, lokal anestezi altında ve ultrason kılavuzluğunda, ciltte minik bir delikten girilerek fibroadenomun ortasına özel bir iğne yerleştirilir. Daha sonra, fibroadenom bu iğnenin oluşturduğu buz küresi (iceball) tarafından çevrelenir ve dondurulur (kriyoablasyon). İşlem sırasında oluşan buz küresinin tüm aşamaları ultrasonda kolayca izlenebilir. Dondurulan ve canlılığını kaybeden fibroadenom gittikçe küçülür, yol açtığı yakınmalar azalır ya da kaybolur.

Kriyoablasyon, kanserli dokuları tahrip etmek amacıyla özellikle prostat, böbrek, kemik ve meme gibi organlarda tüm dünyada yıllardır kullanılan, etkinliği ve güvenilirliği bilimsel olarak kanıtlanmış olan bir yöntemdir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 2002 yılında kriyoablasyon yönteminin meme fibroadenomlarının tedavisinde etkili ve güvenli bir yöntem olduğunu onaylamıştır. Kriyoablasyon, genellikle çapları 4cm ye kadar olan fibroadenomların ablasyonu için uygun bulunmuştur.

Hayfu:

Fibroadenomları dışarı almadan tedavi eden bir diğer yöntem ise Hayfu’dur (HIFU). İngilizce, “High Intensity Focused Ultrasound” kelimelerinin baş harflerinden türetilen HIFU yönteminde, yüksek frekanslı ultrasonik ses dalgaları ciltten geçerek vücuttaki fibroadenom içinde birkaç milimetrelik bir alana odaklanır ve bu odakta yaklaşık 80-100 derecelik bir sıcaklık elde edilir. Bu odak fibroadenom içinde gezdirilerek tümörün tamamen yakılması sağlanır.

Hayfu da tıpkı kriyoablasyon gibi, vücudumuzdaki iyi huylu ve kötü huylu tümörleri tahrip etmek amacıyla yaklaşık 10-15 yıldır yoğun olarak kullanılan bir yöntemdir. En sık rahim miyomları ile yumuşak doku ve kemik tümörlerinde uygulanmıştır. Meme fibroadenomlarında da son yıllarda gittikçe artan oranda kullanılmaktadır. Kriyoablasyondan farkı, fibroadenomu öldürmek için dondurma değil yakma yönteminin kullanılması ve tedavinin tamamen cildin dışından iğne bile batırmaksızın yapılabilmesidir.

Kriyoablasyon ve Hayfu’nun avantajları:

Fibroadenom tedavisinde, kriyoablasyon ve Hayfu yöntemlerinin cerrahi operasyona göre aşağıdaki avantajları bulunmaktadır:

1. Lokal anestezi altında yapılırlar,
2. Kriyoablasyon küçük bir iğne deliğinden, Hayfu ise tamamen dışarıdan yapıldığından memede hiçbir kesi veya dikiş izi kalmaz,
3. Fibroadenom yavaş yavaş küçülürken yerini normal meme dokusuna bıraktığından, işlem sonrası memede çöküntü ya da deformasyon olmaz,
4. Tek seansta memedeki tüm fibroadenomlar ciltte hiç iz bırakmadan tedavi edilebilir ve işlemlerin maliyeti azaltılabilir. Bu nedenle, özellikle birden fazla fibroadenomu olanlarda bu yöntemler daha da avantajlıdır.

BLES:

Memedeki fibroadenomları ameliyatsız olarak dışarı alan tedaviler BLES ve Vakum Biyopsi Sistemi’dir. BLES, İngilizce “Breast Lesion Excision System” teriminin kısaltılmış şeklidir. BLES’de lokal anestezi altında, ciltte birkaç milimetrelik bir kesi açıldıktan sonra, bu kesiden içinde radyofrekans ile dokuyu kesen tellerin bulunduğu özel bir iğne ile girilir. Ultrason kılavuzluğunda fibroadenomun kenarına ulaşılır. Daha sonra, sistem çalıştırılır, iğnenin içinden çıkan teller fibroadenomun çevresindeki dokuyu radyofrekans enerjisiyle yakarak fibroadenomun diğer ucuna ulaşırlar ve orada kilitlenerek fibroadenomu sıkıca kavrarlar. Çevre dokudan ayrılan fibroadenom çekilerek ciltteki kesiden tek parça halinde kolayca dışarı alınır. Birkaç dakika süren bu işlemle, fibroadenom cerrahi operasyondaki gibi bir bütün halinde tamamen dışarı çıkarılabilir.

Vakum biyopsi sistemi:

Vakum biyopsi sistemi, aslında perkütan biyopsi sırasında daha kalın ve fazla doku alabilmek için geliştirilmiş bir sistemdir. Bu sistemde, kalın bir iğneyle şüpheli dokuya girildikten sonra, doku vakumla iğnenin içine çekilir ve kesilir. Kesilen parçalar ince bir hortumdan emilerek dışarı alınır. İğne memeden çıkarılmadan sürekli bu işlem tekrarlanır ve yeterince beklenilirse büyükçe bir doku parçası şeritler halinde parçalanarak dışarı alınmış olur. Vakum Biyopsi Sistemi, fibroadenomların tedavisinde başarıyla kullanılmıştır. Yöntem tıpkı BLES gibi, nispeten küçük bir kesiden lokal anestezi altında fibroadenomu tamamen dışarı alabilir. Ancak BLES’den farklı olarak işlem daha uzun sürer ve biraz daha kanamalıdır.

BLES ve Vakum Biyopsisinin avantajları:

1. İşlemler lokal anestezi ile yapılır,
2. Fibroadenom tümüyle dışarı alındığından patolojik inceleme yapılabilir. Bu nedenle fibroadenom olduğundan emin olunmayan kitlelerde bu yöntemler tercih edilmelidir,
3. BLES de teller çevre dokuyu yakarak kestiklerinden kanama çok az olur. Vakum biyopsisinde kanama olmaması için mutlaka buz tatbiki ve bandaj yapılmalıdır.
4. Her iki yöntemde de ciltte sadece 3-5 mm lik bir kesi açılır ve genellikle dikiş gerekmez.
5. Vakum biyopsisinde boyut ve sayı limiti yoktur, BLES de ise çapı maksimum 2.5cm ye kadar olan fibroadenomlar alınabilir. Ayrıca her fibroadenom için ayrı iğne kullanmak gereklidir. Bu nedenle çok sayıda fibroadenomu olan hastalarda daha maliyetlidir.

Bazı hastalarda değişik yöntemleri kombine olarak kullanmak daha avantajlı olabilir. Örneğin, BLES ile alınamayacak kadar büyük olan fibroadenomlar, önce kriyoablasyon ya da Hayfu ile küçültülüp daha sonra BLES le dışarı alınabilirler. Böylece, çapları 5-6 cm yi bulan fibroadenomlar bile, memede deformasyon oluşturmadan lokal anestezi ile minik bir kesiden kalıcı olarak tedavi edilebilirler.

Sonuç olarak, meme fibroadenomlarında tedavi yöntemleri son on yılda tamamen değişmiş ve ameliyatsız tedaviler tüm dünyada yaygın olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntemler sayesinde, meme kozmetiğinin önemli olduğu genç bayanlarda görülen bu tümörlerden, ciltte hiç iz bırakmadan tek seansta kurtulmak mümkündür. Memelerinde fibroadenom tanısı almış olan hastaların, belirtilen yöntemleri araştırmaları ve bu tedaviler konusunda uzmanlaşmış bir girişimsel radyologdan fikir almaları yararlı olacaktır.