POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

SAĞLIK REHBERİ

Hematoloji ve onkoloji hastalarında, tedavi sırasında enfeksiyon ile karşılaşma sıklığı ve bunun meydana getirdiği komplikasyonlar oldukça yüksektir. Hastaların enfeksiyon riski açısından tedavinin başından itibaren takip edilmesi, enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkan kayıpları engellemektedir. Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Rabin Saba, kanser hastalarının enfeksiyon açısından takiplerinin hastalık sürecine etkileri hakkında bilgi verdi.

Düzenli takiple ve enfeksiyonları kontrol önlemlerine uyum ile enfeksiyon gelişme riski ve dolayısıyla enfeksiyona bağlı ölüm riski %50 civarında azalmaktadır. Kan kanserlerinin tedavisinde, kemoterapinin dozunu artırabilmek için yapılan kemik iliği nakli öncesi ve sonrasında uygulanan tedavilerin hastaları enfeksiyona açık hale getirdiğini belirten Prof. Dr. Rabin Saba, ‘’Dünya standartlarında, kemik iliği nakli hastanın kendi hücreleri ile yapıldığında ölüm nedenlerinin %5’ i enfeksiyon nedeni ile iken, bu oran hastanın akrabasından yapılan bir nakil sonrası % 15’e çıkmaktadır. Akraba dışı nakillerde ise risk % 20’yi bulmaktadır. Solid organ tümörlerinde ise enfeksiyon gelişme durumu farklıdır. Tümörü yok etmek için verilen kemoterapinin yan etkisi olarak kemik iliği baskılanmakta ve hasta için enfeksiyon riski oluşturmaktadır. Biz bu risk oranlarını engellemek için hastaları tedavilerinin başından itibaren enfeksiyon açısından yakın takibe alıyoruz” dedi.

Hematoloji ve onkoloji hastaları enfeksiyonlardan korunmak için neler yapmalı?

  • Eller; yemek, tuvalet öncesinde ve sonrasında ya da gazete gibi eşyalara dokunulduktan sonra mutlaka yıkanmalıdır. Eller yıkanırken su ve sabun kullanılabilir ancak tuvalet sonrası antiseptik solüsyon kullanılmalıdır. Eller havlu yerine kağıt havlu ya da peçetelere silinmelidir.
  • İçme ve diş fırçalama amaçlı şişe sular kullanılmalı, musluk suyu kullanılacaksa en az iki dakika kaynatılmalıdır. Dişler günde iki kez yumuşak bir fırça ile fırçalanmalı, yemeklerden sonra ağız gargaraları yapılmalıdır. Diş macunu ve temizliğine dikkat etmek şartı ile protez kullanılabilir.
  • Açıkta satılan gıdalar ve restoranlardaki yemekler tercih edilmemelidir.
  • Çiğ olarak tüketilen tüm gıdalar çok iyi yıkanmalı, sirkeli suda bekletilmeli, iyi yıkanamayan meyveler tüketilmemeli, kabuklu meyveler soyulduktan hemen sonra yenmelidir.
  • Sadece pastörize süt ve süt ürünleri tercih edilmelidir.
  • Yemekler günlük olarak iyi pişirilmeli ve tüketilmelidir. Buzdolabında bir günden fazla bekletilmemeli, çıkarılınca mutlaka ısıtılarak yenmelidir. İşlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalı, yumurta katı olarak pişirilerek tüketilmelidir.
  • İyi dinlenmeli, yeterli uyumalı ve odada kuru ve doğal çiçek gibi mikrop odakları olabilecek nesneler bulundurulmamalıdır.
  • İnsanlarla tokalaşıp öpüşmekten kaçınmalı ve daha az ziyaretçi kabul edilmelidir.
  • Hayvanlarla olan temas kesilmeli, hayvanların sık dolaştığı yerlerden uzak durulmalıdır.
  • Her gün ılık banyo yapılmalıdır. Tıraş olurken jilet yerine elektrikli tıraş makinesi kullanılmalıdır. Yatan hastaların varsa kateterinin ıslanmamasına özen gösterilmelidir.
  • Tırnaklar kökünden kesilmemeli, manikür ve pedikür yaptırılmamalıdır.
  • Yatan hastaların ziyaretçi kontrolleri doktorunun belirlediği kurallar çerçevesinde yapılmalıdır.
  • Yatan hastaların yemekleri diyetisyen önerisiyle hazırlanmalıdır.
  • Yatan hastalar kabız olmamaya özen göstermelidir. Böyle bir durumda doktora ve hemşireye bilgi vermelidir. Her dışkılama sonrası makat bölgesi hafifçe kurulanmalı, kadın hastaların temizliği önden arkaya doğru yapılmalıdır.