POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

SAĞLIK REHBERİ

Sigara ve Kronik Stres Kan Kanserinde Önemli Etken

Kemik iliğinde kan üretiminde yer alan hücrelerin genetik yapısının değişmesi ile ortaya çıkan kan kanserleri, her yaş grubunda ortaya çıkabilen ve türlerine göre tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit edici özelliğe sahip kanser türleri arasındadır.

Kan kanserlerinin oluşmasında en önemli risk faktörleri arasında yer alan; sigara, tarım ilaçları, kronik stres ile bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar yer alıyor. Hastalığa neden olan ve değiştirilebilen faktörlerden korunma, hastalık riskini azaltıyor.

Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi’nden Prof. Dr. İhsan Karadoğan, kan kanserlerinin nedenleri hakkında bilgi verdi.

Kemik iliği hücrelerinde genetik yapı değişir

Kan kanserleri genellikle kemik iliğinde kan üretiminde yer alan hücrelerden herhangi birinin genetik yapısının değişmesi (mutant hücre) ile başlar. Mutasyona uğrayan bu hücre anarşik özellik kazanarak, normal kontrol mekanizmalarından bağımsız olarak hızla çoğalır. Başta kemik iliği olmak üzere lenf düğümleri, dalak, karaciğer gibi çeşitli doku ve organlarda birikmeye başlayarak bu organların normal fonksiyonlarını yapmasına engel olur. Bu nedenle kan üretiminde azalma, kanama, enfeksiyona yatkınlık ve kitle lezyonları şeklinde belirti ve bulgularla kendini gösterir. Mutasyona uğrayan hücrenin özelliklerine göre farklı şekillerde ortaya çıkan yüzlerce kan kanseri çeşidi bulunmaktadır. Bu hastalıkların bazıları tedavi edilmezse hastanın kısa sürede ölümüne yol açacak kadar hızlı ilerlerken, bir kısmı ise tedavi edilmese bile yıllarca sorun çıkarmadan sessiz kalabilir.

Değiştirilebilir faktörlerle risk azaltılabilir

Günümüzde kan kanseri vakalarında, hastaların çoğunda bu hastalığın neden geliştiği ya da kanserli mutant hücre oluşumunu neyin tetiklediği bilinmemektedir. Ancak kanser açısından bir risk oluşturabilecek birçok faktörün, kan kanserleri için de tehlike oluşturduğu bilinmektedir.

  • Sigara, kan kanserleri için önemli risk faktörleri arasında gösterilmektedir.
  • Kan kanserlerinde ailesel yatkınlık da önemlidir. Genetik olarak ailesinde kanser öyküsünün bulunması, hastalığın görülme riskini artırır.
  • Bağışıklık sisteminin baskılanması da kan kanserleri açısından özellikle önem taşımaktadır. Ağırlıklı olarak bağışıklık sistemini etkileyen EBV, HTLV, HCV gibi çeşitli viral enfeksiyonların kan kanserleri üzerinde olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir.
  • Mideyi tutan helikobakter gibi ajanlar bazı mide kaynaklı kan kanserlerine neden olabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan AIDS gibi çeşitli hastalıklarda ve ilaç kullanımlarında da kan kanseri görülme sıklığı artmaktadır.
  • Bağışıklık sisteminin baskılanmasının tam tersi olarak bu sistemin çok fazla çalışması sonucu ortaya çıkan ve otoimmün olarak adlandırılan, özellikle de kadınlarda daha çok görülen bazı hastalıkların, kan kanserleri üzerinde tetikleyici etkisi bulunmaktadır.
  • Kimyasallar ve radyasyon ile birlikte, böcek ilaçları da sık maruz kalındığında kan kanserlerine yol açabilir. Ancak normalde çok sık kullanılmadığı ya da kurallara uygun şekilde kullanıldığında bu tehlike ortadan kalkmış olur. Kapalı ortamlarda sürekli ilaçların zararlarına maruz kalmak ise önemli bir tehlike oluşturmaktadır.
  • Tarım ilaçları da kan kanserlerine neden olan önemli tehlikelerden biridir. Seracılığın gelişmesi ile birlikte tarım ilaçlarının kapalı ortamlarda kullanılması ve insanların gerekli koruma önlemlerini almadan çok yaygın bir şekilde bu ilaçların zararlı etkilerine maruz kalmaları, kan kanserlerinde çok önemli bir faktördür. Akdeniz Bölgesi’nde seracılığın çok önemli bir yeri olduğundan, özellikle bu bölgede tarım işi ile uğraşan kişilerin kan kanserlerine daha fazla yakalandıkları bir gerçektir. Tarımın yapılmadığı yerlerde ise bu oran daha düşüktür.
  • Psikolojik etkenler de tam kanıtlanamamış olmakla birlikte kan kanseri gelişimin kolaylaştırabilir. Özellikle kronik stresin akut strese göre daha fazla risk taşıdığı düşünülmektedir. Kronik stres bağışıklık sistemini bir şekilde baskılamakta, kişinin bağışıklık sistemi baskılandığında da kanser ortaya çıkması kolaylaşabilmektedir.